Bundan on yıl öncesine kameraları çeviriyorum. Buğulanan
görüntü tekrar geldiğinde eve yeni gelen bilgisayarımızı hatırlıyorum. Gri koca monitor, gri kasa. Eve bağlanan
internet. İnternetsiz anların kurtarıcısı 196, mailler, mynet… Hepsi zamanla
geri de kaldı. Artık msn bile tarih oldu diyebiliriz.
İnternet on yılda inanılmaz bir hızla hayatımızı ele
geçirdi. Bilim kurgu filmlerinde robot istilası olur, insanlar bir zaman sonra
o robotlara düşman olur hani. Çünkü etrafta çok robot vardır ve gerçekle
mekanik karışmıştır. Bende aynısını internet için hissetmeye başladım. Sağımız
solumuz önümüz arkamız artık internet
tarafından sobelenmiş durumda.
İnternetin yararları ve zararları tarzında bir makale yazmak
değil niyetim. Nitekim onlardan binlercesi var. İnternet yararı ve zararıyla
artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Onunla beraber yaşıyoruz. Şu an sormak ve anlatmak istediğim şey bir
aydır internetsiz yaşamam sonucu ortaya çıktı J İnternetimiz var öyle böyle peki ya bir gün
internet yok olsa?
Bir sabah kalktınız, maillerinize bakacaksınız. Bilgisayarı
açtınız ve internet yok! Modeminizi kurcaladınız yok!. Telefonunuzdan girmeye
çalıştınız olmadı, arkadaşınızı aradınız, ondada yok. Sorun giderilsin diye
ilgili yeri aradınız, problem olduğunu söylediler. Sonra işe gittiniz işte de
yok. Hiçbir yerde internet yok. Hatta televizyonu açtınız, haberlerde sadece internetin arızası yer
alıyor!..
Böyle bir durumda ne yapardınız? İşleriniz, arkadaşlarınız,
sanal sosyal hayatınız, planlarınız, programlarınız her şey ama her şey yok
olup gitmiş gibi olur değil mi?
Muhtemelen ekonomi biranda sarsılır, tüm dünyada iletişim yok olur, telefon
hatları kitlenir…
Küçük mü büyük mü kestiremediğim bir çapta kriz durumundan
sonra insanlar tekrar adapte olmaya çalışırlar internetsiz hayata. Ama ne zor
değil mi?
Sanki artık çekilen fotoğrafların anlamı yok gibidir, çünkü
ekleyecek bir facebook yoktur. Gerçekte
yaptığınız 140 karakterlik geyiklere kankalarınızdan başka gülen yoktur, tarih
oldu RT’ler… İnternet meşhurları, fenomenleri bunalıma girer. İnternetten ekmek
kazananlar büyük bir yıkıma uğrar. Gittiğiniz yerde check-in yaparak bildirdiğiniz mekanları artık annenizden
başkası bilemez. Yazılan bloglar,
tutulan günlükler artık yerini kağıda kaleme bırakır.Siyasetçiler twitter’da
yazışamaz ve şarkıcılar kavga edemez. Magazin sektörü büyük bir sekteye uğrar.
Artık televizyona çıkmak gerçekten büyük bir olay olur.
Büyük bir bilgi ağı yerle bir olur. Atılan meydan lourrese’ler
aranır belki çöplerden J
Gazeteler okunmaya başlanır, kitaplar daha fazla önem
kazanır. Kütüphaneler yeniden gözde mekanlar olur J
Bilginin değeri artar çünkü elde etmek
gerçekten zor olur.
İnternetsizlik sanırım dünyayı otuz sene öncesine döndürür. Çünkü henüz on
senedir bu kadar faal olan internet sanki otuz yıllık bir gelişme sağlamış
gibi.
Yine de sanırım en kötü internet, internetsizlikten
iyidir. Getirilerini olumlu
kullandığınız müddetçe gayet keyifli bir nimet ayrıca.
Yazımı bu hisleri anlatan en iyi South park bölümüyle
sonlandırıyorum.
Allah bizi internetsiz bırakmasın !